kardeşlik Turco
4 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
común
🇪🇸 La hermana mayor mostró un gran sentido de kardeşlik con sus hermanos.
🇹🇷 Ağabey büyük kardeşlik duygusuyla kardeşlerine yaklaştı.
🇪🇸 El poeta escribió sobre la importancia de la kardeşlik en la sociedad.
🇹🇷 Şair, toplumda kardeşliğin önemini yazdı.
|
literario | |
|
formal
🇪🇸 La historia está llena de ejemplos de la fuerza del kardeşlik bağı.
🇹🇷 Tarih, kardeşlik bağının gücüne dair örneklerle doludur.
🇪🇸 Fomentar la kardeşlik bağı es esencial para la cohesión social.
🇹🇷 Kardeşlik bağını güçlendirmek, toplumsal uyum için esastır.
|
formal | |
|
común
🇪🇸 En tiempos difíciles, el kardeşlik hissi ayuda a la gente a mantenerse unida.
🇹🇷 Zor zamanlarda kardeşlik hissi, insanların birleşmesine yardımcı olur.
🇪🇸 Sentí un profundo kardeşlik hissi cuando ayudé a mi amigo.
🇹🇷 Arkadaşımın yardımına koşarken derin bir kardeşlik hissi hissettim.
|
uso cotidiano | |
|
común
🇪🇸 ¡Qué kardeşlik entre esos amigos!
🇹🇷 O arkadaşlar arasındaki kardeşlik ne kadar güzel!
🇪🇸 En la calle, la gente mostró una verdadera kardeşlik.
🇹🇷 Sokakta insanlar gerçek kardeşlik gösterdi.
|
coloquial |