pele Turco
4 traducciones
| Traducción | Contexto | Audio |
|---|---|---|
|
común
🇪🇸 La pele en la calle puede ser peligrosa.
🇹🇷 Sokakta kavga etmek tehlikeli olabilir.
🇪🇸 El pele entre los niños fue breve y sin lesiones.
🇹🇷 Çocuklar arasındaki kavga kısa sürdü ve yaralanma olmadı.
|
uso cotidiano | |
|
común
🇪🇸 Hubo una pele en el parque anoche.
🇹🇷 Dün gece parkta kavga çıktı.
🇪🇸 No me gustan las peleas, prefiero hablar.
🇹🇷 Kavgaları sevmem, konuşmayı tercih ederim.
|
jerga | |
|
formal
🇪🇸 La pele entre los políticos fue intensa.
🇹🇷 Politikacılar arasındaki çekişme yoğun oldu.
🇪🇸 La pelea por el poder generó mucha tensión.
🇹🇷 İktidar mücadelesi büyük gerginlik yarattı.
|
formal | |
|
raro
🇪🇸 La pele de los personajes en la novela refleja su conflicto interno.
🇹🇷 Romanlardaki karakterlerin yüzleşmesi içsel çatışmalarını yansıtıyor.
🇪🇸 La pele entre las fuerzas opuestas fue inevitable en la historia.
🇹🇷 Karşıt güçler arasındaki yüzleşme hikayede kaçınılmazdı.
|
literario |